Salı , 22 Ekim 2024
En Son Yazılar

FAİZ ORANLARI VE TASARRUF AÇIĞI

Tuğberk Çiloğlu

Faiz oranları ne olmalı? Son dönemlerde en çok tartışılan konulardan biri bu. Faizlerin artması gerektiğini söyleyenlerde var, düşmesi gerektiğini söyleyenlerde. Bu noktada faiz oranları hakkında kendi görüşümü belirtmek istiyorum; faiz oranları artmalıdır. Neden mi?

Konuyu anlatmaya  ülkemizin ortalama büyüme oranlarıyla başlamak istiyorum. Ülkemizin ortalama büyüme oranı yüzde 5’dir. Bu aynı zamanda şunu ifade etmektedir; ülkemizde işsizlik oranlarının artmaması için minimum büyüme oranı yüzde 5 civarıdır. Yüzde 5, aynı zamanda potansiyel büyüme oranımızdır. Buraya kadar tamamsa devamına geçelim.

Büyüme nasıl gerçekleşir? Kuşkusuz, yapılan yatırımlarla. Sorulması gereken ilk kritik soru şu; yüzde 5 büyümek için yüzde kaç yatırım yapmak gerekir? Ülkemizin şu anki sermaye-hasıla katsayısını ortalama 4 olarak kabul edersek yüzde 20 yatırım yapmak gerekiyor. Buraya kadar bir sorun yok. Fakat asıl mesele bundan sonra başlıyor.

Yapılacak olan yüzde 20 yatırım nasıl finanse edilecek? Yani bu yatırımların yapılması için para nereden bulunacak? İki seçenek var; ya iç tasarruflar, yani Türkiye’nin kendi tasarrufları, yada dış tasarruflar; yani yabancıların parası. Bir kritik soru daha; ülkemizin tasarruflarının milli gelire oranı kaç?

Türkiye’nin tasarruflarının milli gelire oranı günümüzde yüzde 12 civarı. Yapılması gereken yatırımların milli gelire oranı ise yüzde 20. Sanıyorum sizlerde sorunu fark ettiniz; yüzde 12’lik iç tasarruflarımız yüzde 20’lik yatırımlarımızı karşılamaya yetmiyor. Peki ya o zaman aradaki açık nasıl finanse edilecek? Cevap: dış tasarruflarla, yani yabancıların parasıyla. Zaten günümüzdeki tablo da hemen hemen böyledir. Şimdi bir kritik soru daha soralım; bunların faiz oranlarıyla nasıl bir ilgisi var?

Faiz nedir? Faiz, hepimizin bildiği gibi, tüketimden vazgeçmenin ödülüdür. Yani bir kişinin, gelirinin bir kısmını tüketmeyip, biriktirmesinin bir karşılığıdır. Ve bu kişinin tüketim yada tasarruf davranışında bulunmasını etkileyen iki temel etken vardır. Faiz oranı ve enflasyon. Gelin basit bir örnekle açıklayalım.

Diyelim ki elinizde 100 TL var. Birde satın almak istediğiniz bir pantolon olsun, pantolonun fiyatı da 100 lira. Sizin enflasyon beklentiniz ise yüzde 10 olsun. Bu durumda elinizdeki parayla pantolon mu alırsınız, yoksa paranızı gidip bankaya mı yatırırsınız? Bu, bankanın sizin paranızı bankaya yatırmanız karşılığında size vereceği faize bağlı. Eğer banka size yüzde 8 faiz vermeyi teklif ediyorsa ne yaparsınız? Mantıklı olan gidip elinizdeki 100 lirayla pantolon almanızdır. Neden? Biran için pantolon almak yerine parayı bankaya yatırdığınızı varsayalım. Bir yıl sonra bankadan  anapara + faiz olarak 108 TL alırsınız. Peki ya almak istediğiniz pantolonun fiyatı ne oldu? Pantolonun fiyatı bu arada 110 TL olmuştur. Bu durumda zararlı çıkarsınız. Çünkü 110 liralık pantolonu 108 liraya alamazsınız. Bu durumda ne  olur? Siz 100 liranızı tüketmeyip bankaya yatırdığınız için bırakınız ödüllendirilmeyi, cezalandırılmış olursunuz.

Buraya kadar anladıysak, tekrar ülkemize dönelim. Tekrar hatırlayalım; iç tasarruflarımız yüzde 12, yatırımlar yüzde 20. Bu durum açıkça göstermektedir ki ülkemizin büyümesini dış tasarruflar yerine iç tasarruflarla finanse edebilmemiz için yüzde 12 olan tasarruf oranının yüzde 20’ye yaklaşması gerekmektedir. Peki bu nasıl gerçekleştirilebilir? Bankaya para yatırıp tasarruf yapmayı yukarıda verdiğim örnekte olduğu gibi cezalandırmak yerine ödüllendirerek, yani enflasyonun üzerinde faiz vererek.

Sonuç olarak ben, ülkemizin oldukça düşük olan tasarruf oranı göz önünde bulundurulduğunda, tasarruf sahiplerine enflasyonun (şu an: %9,7) hayli üzerinde bir faiz verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Uzun vadeli iç kaynaklarla sürdürülebilir bir büyüme için bu mutlaka yapılmalıdır. Burada yazılanlar yatırım tavsiyesi/danışmanlığı değildir.

 

Okudunuz mu?

KÜRESEL KONJONKTÜR VE TÜRKİYE EKONOMİSİ

Tuğberk Çiloğlu Küresel ekonomide 2020 yılı başından beri etkili olan pandemi süreci, kendi içinde yaşadığı …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Translate »