Tuğberk Çiloğlu
Dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşen herhangi bir olay, dünyanın bambaşka bir yerindeki bambaşka bir olayı tetikleyebilir mi? Cevabımız evet. Bu , tarihte ve günümüzde çok sık rastladığımız bir şey ve adına kelebek etkisi deniyor. İlk bakışta aradaki bağlantıyı görmekte zorlansak da, gazetede okuduğumuz küçük bir haber tahmin dahi edemeyeceğimiz tamamen farklı bir olayın tetikleyicisi olabilir.
Bizans İmparatorluğu’nun 15. yüzyıl ortasındaki zayıf durumu ile, Batı uygarlığının günümüzdeki gücü arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir? Sürece biraz ayrıntılı bakarsak, bağlantı noktalarını kolayca fark edebiliriz. Nasıl mı? Bizans’ın zayıf olması, Osmanlı’nın 1453 yılında İstanbul’u fethi ile sonuçlandı. İstanbul’un fethi ise büyük surların kuvvetli top atışı ile yıkılabileceğini gösterdi. Bunun sonucunda Avrupa’daki derebeyliklerin sağlam şatoları, merkezi devletler tarafından kolayca kuşatıldı ve merkezi krallıkların gücü Avrupa’da yükselişe geçti. Ayrıca, İstanbul gibi önemli bir ticari geçiş noktasının Osmanlı’nın eline geçmesi, coğrafi keşifleri tetikleyen temel unsurlardan biri oldu. Coğrafi keşifler sonucunda Avrupalı devletlerin gücü hızla arttı, yeni ticaret yollarıyla birlikte Amerika kıtası da keşfedildi ve ileride süper güç olacak bir devletin (ABD) temelleri atıldı. İstanbul’un fethi, pek çok düşünür ve bilim adamının da İstanbul’dan İtalya’ya göç etmesine yol açtı. Bu düşünürlerin etkisiyle Rönesans Floransa’da doğdu. Tüm bu gelişmelerin sonucunda Aydınlanma devrimi Avrupa’da hızla yayıldı ve bunu bilimsel buluşlar ve sanayi devrimi takip etti. Gerisini biliyoruz, Batı uygarlığı küresel bir güce dönüştü. Yani, Bizans’ın güçsüzlüğü pek çok olayı art arda tetikleyerek Batı’nın günümüzdeki gücüne yol açtı.
Günümüzden bir örnekle devam edelim. ABD’li petrol işçilerinin ekonomik durumu ile Rusya’nın Ukrayna politikası arasında nasıl bir ilişki olabilir? Rusya’nın Ukrayna’da meydana gelen olaylar sonucunda Kırım’ı işgal etmesi, uluslararası kamuoyunda ve Batı dünyasında Rusya’ya yönelik sert tepkilere yol açtı. Bildiğiniz gibi, petrol ve doğalgaz Rusya’nın iki temel ihraç ürünü ve Rus ekonomisinin vazgeçilmezi. Uluslararası sistem, Rusya’yı Kırım operasyonu nedeniyle zor durumda bırakmak için petrol fiyatlarının düşmesini sağladı. Buna ek olarak Suudi Arabistan petrolde pazar payını genişletmek için üretimini daha da artırınca petrol fiyatları aşırı ölçüde düştü. Fiyatlar düşmeden önce ABD’li petrol üreticileri kaya gazı teknolojisine dayanan önemli rafineri yatırımları yapmıştı. Fiyatlardaki düşüş, bu üreticilerin zor durumda kalmasına neden oldu ve pek çoğu ayakta kalmak için işçi çıkarttı. Yani, Rusya’nın Ukrayna politikası, ABD’li petrol üreticilerinin ve işçilerinin ekonomik durumunu etkilemiş oldu.
Çok yakın geçmişten bir örnek verelim. ABD’li yatırım bankalarının 2000’li yıllarda Mortgage piyasasında aşırı risk almasının Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki ülkelerin siyasi rejimleri üzerinde nasıl bir etkisi olabilir? Yatırım bankalarının aşırı risk alması, çeşitli etkileşimler sonucunda 2008 Krizi’ni doğurdu. ABD’nin finans sistemi çökme noktasına geldi. Amerikan Merkez Bankası (FED) ise çöküşü durdurmak için olağanüstü ölçülerde parasal genişleme programları ilan etti. Bu durum, ABD Doları’nın küresel arzında çok ciddi artışlara yol açtı. Dolar’ın miktarındaki bu artışlar, küresel çapta Dolar’ın fiyatını düşürdü. Doların ucuzlaması küresel gıda fiyatlarının önemli ölçülerde yükselmesine yol açtı. Gıda fiyatlarındaki artış ise Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da zaten zor şartlar altında yaşayan insanların ekonomik durumlarının daha da bozulmasına yol açtı. Bu durum ise Arap Baharı adı verilen sosyal hareketlere neden oldu ve bu ülkelerden pek çoğunda köklü siyasal değişimler oldu. Gördüğünüz gibi, ABD’li yatırım bankaları, Muammer Kaddafi’nin ve Hüsnü Mübarek’in kaderini belirlemiş oldu.
1985 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinde (SSCB) Mihail Gorbaçov’un yönetime geçmesiyle, İngiliz para birimi olan Sterlin’in 1992 yılında Alman Markı karşısında büyük ölçüde değer kaybetmesi arasında nasıl bir bağlantı olabilir? Gorbaçov iktidara gelince SSCB’de “açıklık” ve “yeniden yapılanma” politikaları uygulamaya başladı. Bunun sonucunda Doğu Avrupa’daki sosyalist rejimler hızla güç kaybetmeye başladı ve 1989 yılında Berlin Duvarı yıkılarak sosyalist Doğu Alman Demokratik Cumhuriyeti çöktü. Yani, iki Almanya birleşti. Bu durum Alman ekonomisinde 2-3 yıl içerisinde ciddi bir hareketlilik yarattı ve Alman Markı’na olan talep arttı. Mark talebi artınca Mark faizleri önemli ölçülerde yükseldi. O sırada İngiliz ekonomisi durgunluk içerisindeydi. İngiltere’nin faizi (getirisi) artan Alman Markıyla rekabet edebilmesi için faizleri artırması gerekiyordu fakat ekonomi zaten durgun olduğu için bunu yapmadılar. Bunun sonucunda bir dizi olay sonucunda İngiliz Sterlini Alman Markı karşısında ciddi ölçüde değer kaybetti. Yani, Gorbaçov’un uyguladığı politikalar, İngiltere para birimini etkilemiş oldu.
Yukarıdaki örnekleri artırmak mümkün. Dünya tarihinde böyle pek çok olay var ve günümüzde de sürekli bu tarz olaylar tekrar tekrar gerçekleşiyor. Özellikle küreselleşme sürecinin hızlanmasıyla beraber kelebek etkisinin gücü ve hızı giderek arttı, artıyor. Önümüzdeki süreçte internet teknolojilerinin daha da çok gelişmesi sonucunda uluslararası ilişkiler de hızlı bir değişim ve dönüşüm içerisine girecek ve bu etkinin gücü daha da artacak. Bizlere düşen, gerçekleşen olayların olası sonuçlarını doğru tahminlemek ve doğru önlemleri, politikaları uygulamak. Unutmayalım, evrende her şey, her şey ile bağlantılı. Bağlantıyı görebilenler önümüzdeki dönemin kazananları olacak, çünkü bu bağlantıların önemi giderek artıyor. Görüşmek üzere.
Burada yazılanlar yatırım tavsiyesi/danışmanlığı değildir.
Mail adreslerim: utugberk@gmail.com utugberk@hotmail.com