YATIRIMDA ÜÇLÜ ANALİZ: VADE, KULLANIM DEĞERİ VE MÜBADELE DEĞERİ
Tuğberk Çiloğlu
Yatırım konusu ekonomik birimlerin her zaman aklını kurcalayan, herkesin hayatında en az bir kez ilgilendiği ya da ilgilenmek zorunda kaldığı bir konu. Bu konunun bir diğer özelliği ise, doğru ve yanlış/eksik bilginin en çok iç içe geçtiği alanlardan biri olması. En iyi yatırım hangisi ? Döviz mi? Gayrimenkul mu ? Tahvil mi? Borsa mı ? Hangi hisse senetleri ? Bu sorular bu şekilde uzayıp gider. Önemli olan, konunun özünü ve temel mantığını kavrayabilmek. Bu yazıdaki amacım zihinlerinizde duru bir yatırım çerçevesi oluşturabilmek.
Yatırım yapmadan önce sormamız gereken en önemli soru şu: Ben hangi amaçla yatırım yapıyorum ? Bir başka deyişle, uzun vadeli mi yoksa kısa vadeli mi yatırım yapıyorum ? Uzun vade ya da kısa vade derken tam olarak neyi kastediyorum ? İkisini birbirinden ayıran temel faktör ne ? Yatırımları kesin ve net bir şekilde uzun vade/kısa vade olarak ayırabilir miyiz ? Eğer ayıramıyorsak, bunun nedeni ne ? Haydi başlayalım.
Yatırımda vade konusuna girmeden önce, vade konusunun aslında kullanım değeri ve mübadele(değişim) değeri kavramlarının bir türevi olduğunu belirtmek zorundayım. Aslında burda, önemli bir ipucu vermiş oluyoruz: Yatırım konusunda vadeden çok kullanım ve mübadele değeri önemli. Analizimizin bundan sonrasında kullanım değerine “KD”, mübadele değerine ” MD” diyelim.
Bir yatırımın KD’si nedir, MD’si nedir ? Basit bir örnekle açıklayalım. İki yıl önce borsadan A şirketinin 100 adet hissesini tanesini 10 TL’den aldınız. Bu iki yıl içerisinde bu hisselerin fiyatı 14 TL’ye yükseldi ve A şirketi hisse başına toplamda 2 TL temettü ödemesi (kar payı ödemesi) yaptı. Bu hisseleri satmaya karar verdiniz. İki yıl önce 10 TL’den aldığınız hisselerden hisse başı 16 TL elde ettiniz, bir başka deyişle, hisse başına %60 getiri elde ettiniz. 6 TL’lik bu artışın 4 TL’si MD artışından geldi. Çünkü bu hissenin yeni MD’si 14 TL oldu. Yani, hisseyi sattığınızda, bir başka deyişle “mübadele” yaptığınızda 14 TL’den satacaksınız. KD’si ise 2 TL oldu. Çünkü, bu hisseyi elinizde 2 yıl boyunca tutarak, bir başka deyişle “kullanarak” şirketin elde edip dağıttığı kardan (temettü) faydalanmış oldunuz, 2 TL temettü geliri elde ettiniz.
Peki, sizce elde ettiğiniz bu toplam getiri (KD+MD) kısa vadeli mi, uzun vadeli mi ? Eğer klasik tanıma uyup, sadece zaman boyutuna bakarsanız bu yatırım kesinlikle kısa vadeli değil, hatta bir yıldan fazla olduğu için uzun vadeli bile sayılabilir. Fakat, olaya KD ve MD boyutundan baktığımızda şu gerçek ortaya çıkıyor: Bu yatırım %66 kısa vadeli, %33 uzun vadeli. Garip gelmiş olabilir, gelin açıklayalım.
Bir an için bu hisseleri satmadığınızı ve elinizde 3 yıl daha tuttuğunuzu düşünelim. Hatırlarsanız, geçtiğimiz iki yılda hisse fiyatı %40 yükselerek 14 TL’ye çıkmıştı. Yani, iki yılda %40 yükseldi, açıkçası hiç de fena değil, hatta pek çok standarda göre oldukça yüksek bir MD getirisi. Fakat hiçbir hissenin, hiçbir varlığın değeri sonsuza kadar yükselmez ve sonsuza kadar düşmez. Üç yıl içerisinde, yani günümüzden 2019’a kadar bu hissenin fiyatının 14 TL’den 15 TL’ye yükseldiğini düşünelim. Fakat karlarda ciddi bir yükseliş olsun ve bu hisse her yıl 2 TL hisse başı kar payı ödemesi yapsın. 2019 yılında bu hisseleri sattığınızı düşünelim. Hesabınızda 2014’den beri hisse başı 8 TL temettü ödemesi birikti (Temettü ödemesi alınan yıllar: 2015,2016,2017,2018,2019). Hisse fiyatı ise 15 TL oldu. Temettü ödemesi olan 8 TL’yi 15 TL’ye eklediğimizde her bir hisse satışından 23 TL elde ederiz. Yani, 2014’den 2019’a toplamda %130 getiri elde etmiş olduk.
Dikkat ettiyseniz, bu 13 TL’lik getirinin 8 TL’si KD artışından geldi, yani ödenen kar paylarından geldi. 5 TL’si ise MD artışından geldi. Bir başka deyişle, toplam artışın %62’si KD kaynaklı, %38’i ise MD kaynaklı oldu. Buradan şu sonuç çıkıyor: Yatırımın vadesi arttıkça, toplam getiri içerisindeki KD payı artarken, MD payı azalıyor. Eğer 5 yıl yerine 2 yıllık bir yatırım yapsaydık, yani günümüzde, 2016 yılında hisseleri satsaydık, ilk verdiğimiz örnekte görüldüğü gibi getiri içerisindeki KD payı %33, MD payı %66 olacaktı.
Hisse Senedi
|
2 Yıl
|
5 Yıl
|
KD Artışı
|
2 TL
|
8 TL
|
MD Artışı
|
4 TL
|
5 TL
|
Toplam Artış (TA)
|
6 TL
|
13 TL
|
KD/TA (% olarak)
|
33
|
62
|
MD/TA (% olarak)
|
66
|
38
|
O zaman, yatırımları kavramlaştırırken uzun vade/kısa vade diye kesin tanımlamalar yapmak yerine, toplam getiri içerisindeki KD ve MD paylarına bakmak daha mantıklı olacaktır. Buradan şu sonuç da çıkmakta: “Uzun vade” ve” kısa vade” olguları bir “durum” değil, bir “süreç”tir. Unutmayalım ki, iktisat bilimi doğası gereği kesin, statik yasalar değil, eğilim yasaları üretmeye çalışarak ayakta kalabilir. Sonsuz sosyal değişim süreci içerisinde statik, değişmez yasalar üretmeye çalışmak özellikle doğrudan insan ve toplum davranışıyla ilgili olan iktisat bilimi için hiç de akılcı olmayacaktır.
Bu yazı, Nasıl Yatırım Yapılır ? başlıklı yazı dizimizin ilk yazısıdır. Devamı gelecektir. Bu yazı dizisinin sonraki bölümlerinde daha çok uygulamaya dönük yatırım araçlarını, yöntemlerini ve süreçlerini tanıtmaya ve analiz etmeye çalışacağım. Görüşmek üzere.
Burada yazılanlar yatırım tavsiyesi/danışmanlığı değildir.
Mail adreslerim: utugberk@gmail.com utugberk@hotmail.com